Dolandırılan Futbolcular Kayıt Dışı Yatırımla Yüksek Faiz Getirisi sağlamaya çalışırken bu anlamda vergi kaybı ile devletin zarara uğratılması gündem olur mu? Ya da devlet zarara uğradı mı?
Son günlerde haberler ve medyayı meşgul eden Fatih Terim ile birlikte futbolcuların adının geçtiği dolandırıcılık olayı çok geniş bir alanda değerlendirilmesi gerekir. Zira Seçil Erzan davası topluma ders niteliği taşıyan önemli sonuçlar içeriyor.
Futbolun önemli isimleri son günlerde dolandırıcılık olayı ile gündem olmaya devam ediyor. Henüz tam olarak kaç kişi olduğu belli olmasa da yargılama devam ediyor. Edinilen bilgiler 18 kişinin dolandırıldığı yönünde. Ancak burada söz konusu tutar önemli. Zira yaklaşık 26 milyon dolar ve ayrıca 7 milyon liranın üzerinde bir rakam telaffuz ediliyor. Özellikle teknik direktör Fatih Terim isminin geçmesi ve fon olarak değerlendirilmesi gündemden düşmeden devam ediyor. Bu aşamada önemli olan husus kişilerin dolandırıldığı olarak görülüyor. Ancak yüksek faiz getirisine inanılarak, elden teslim edilen paralar ve paranın teslimine dair basit kağıt üzerindeki notlar ilginç taraflarından biri haline geldi.
Dava açılmasının ardından söz konusu paralar ortada yok. Öncesinde yatırımcıların aldığı tutarlar ve yatırdığı miktarlarda çok net değilken Fatih Terim Fonu olarak değerlendirilen olay yüksek faiz getirisi ile parasını katlamak. Ancak bu aşamada dolandırıldığını iddia ederek dava açan mağdurların aynı zamanda kayıt dışı para ile faiz kazancı irdelenmesi gereken hususlardan biri. Zira kayıt dışı yatırım, kayıt dışı gelir. Bu anlamda vergi kaybı ile devletin zarara uğratılması. Öyle ki dava açarken kayıt dışı yatırımların yapıldığı mağdur futbolcular tarafından bir nevi dile getirilmiş oluyor.
Bu durumda söz konusu suçun karşılığı önemli olmaktadır. Zira vergi kaçakçılığına giriyorsa bu suçu işleyen için 18 aydan 5 yıla kadar hapis cezasından bahsedilmektedir. Ancak bu durum tamamen hukuki olarak değerlendirilmesi gerekir. Ancak kayıt dışı gelirin de bir suç olması gerektiğini düşünenlerdenim. İlerleyen süreçte dava sonucu şimdiden tüm kamuoyunun beklediği en önemli hadiselerden biri haline geldi.
Geçtiğimiz aylarda Organize Suçlarla Mücadele ekipleri İstanbul’da bir eve baskın düzenledi. Baskın sonrası özel bankada şube müdürü olarak görev yapan Seçil Erzan gözaltına alınırken medyayı meşgul eden Fatih Terim Fonu davası da bir nevi başlamış oldu. Şube Müdürü Erzan nöbetçi mahkeme tarafından tutuklanırken adli süreç Türkiye şartlarına göre çok daha hızlı ilerledi. Futbolcuların yatırdığı para miktarının 80 milyon dolar olduğuna dair dolandırıcılık hikayesinin beraberinde soruşturma başlatıldı. Adli süreç devam ettiriliyor.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma dosyasının başında Başsavcı Vekili Mehmet Yılmaz bulunuyor. Soruşturma kapsamında Fatih Terim isminin önde olması ve onun yatırımı ile ilgili farklı tutarlardan bahsediliyor. Ancak ünlü teknik adam bu duruma hiç para yatırmadığı, para almadığı, kendisiyle ilgisinin olmadığı ve bu iddiaları bulunan kişilere hukuki süreç başlatacağını açıkladı. Hatta ifadeleri hukuk savaşı dercesine sert ve kendinden emin. Ancak Terim’in kızı da bu mağdur listesinde yer alıyor. Dolayısıyla herkes kızının babasının adını taşıyan fon için babasıyla bir fikir alışverişinde bulunup bulunmadığı merak konusu oluyor.
Seda Sayan Genç Görünmek İçin Son Olarak Sünnet Derisini Kullandı
Banu Parlak Silahlı Paylaşım Sonrası Yeniden Gözaltına Alındı
Emeklinin Gözü Banka Hesabında
Eslem Zehra Kızıltuna Ölümündeki Sır Perdesi Aralanıyor
Piyasa Araba Bank Vurgunu İle Çalkalandı. Avukat, Hakim Savcı Demeden Dolandırdılar